Tarım için Dijital Çözüm

- 18 MAYIS 2020
- GÜNDEM
Tarımda temel hedef; toplumun yeterli ve dengeli beslenmesini esas alan, doğal kaynakları sürdürülebilir kullanan ve ileri teknoloji içeren bir yapı oluşturmaktır. Dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9 milyarı aşacağı, şehirleşme oranının %70’lere çıkacağı öngörüsü de, bu yapının stratejik önceliğe sahip olduğunu gösteriyor. 2018 Dünya hükümetler Zirvesi’de yapılan tarım teknolojileri projeksiyonuna göre; verim artırıcı teknikler, endüstriyel uygulamalar öne çıkmıştır. Yakın gelecekte yapay zeka ve blokchain tarım sektöründe etkin kullanılacak, yapay et ve nanoteknoloji önem kazanacaktır.
Tarım araştırmaları gösteriyor ki; gelecekte inovatif tarım, tarım 4.0 ve hassas tarım uygulamalarına daha fazla yer verilecektir. Çünkü tarım ve teknoloji ilişkisinin artmasıyla makine ile makinenin haberleşmesi, drone uygulamaları, otonom traktörler, sensörler, bulut teknolojisi ve arttırılmış gerçeklik uygulamaları gelişmektedir. Bunun sonucu olarak veri odaklı bir tarım ekosistemi oluşmaya başlamıştır. Veri odaklı tarım, karar verme ve imkanları etkin kullanma noktasında çiftçilere yardımcı olurken, otomasyon sistemleri de zirai arazilerin etkin şekilde değerlendirilmesini sağlamaktadır.
Tarımda dijitalleşme, çiftçilerin çalışmalarının desteklenmesinin yanı sıra kırsal alanlardaki yaşamları büyük ölçüde dönüştürmede önemli bir rol oynayacaktır. Doğru bilgi ile yönlendirilmiş çiftçinin doğru oranda, doğru araçlarla gübreleme, ilaçlama, sulama yapması; ürünün verimliliğinin ve kalitesinin artmasıyla çiftçinin kazancı maksimize edilmektedir. Böylelikle tarımda üretim şekilleri geliştirilerek, kaynakların doğru ve etkin kullanarak daha az girdi ile daha çok üretim gerçekleşecektir.
Ülkemiz tarım sektörü için 2023 yılı itibarıyla ulaşılması planlanan; tarımsal gayrisafi yurt içi hasılayı 150 milyar dolara ve tarım ihracatını 40 milyar dolara çıkarma hedefiyle hazırlıklarını başlatmıştır. 2008-2016 döneminde, genel makine ihracatında “ihracatı en çok artan 3. sektör” olan tarım makinaları imalat sanayimiz, tüm makine imalat sanayisi içinde üretim değeri ile birinci, oluşturulan katma değerle ve çalışan sayısı ile üçüncü olmayı başarmıştır. Ürün çeşitliliği, lojistik hizmetleri, kooperatifleşme ve çeşitli işbirlikleri ile konumunu güçlendirmektedir.
Dünya’da tarım arazilerinin toplam araziler içindeki payı %38 iken, Türkiye’de yaklaşık %51 olması önemli bir avantajdır. Bu avantaj ve sahip olduğu diğer potansiyel imkânlarla ülkemiz, hem güçlü bir tarım ülkesi hem de tarımın geleceğinde önemli bir aktördür. 2050’de ülke nüfusumuzun 100 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Oluşacak yeni ihtiyaçları karşılamak için, tarımsal üretimde dijitalleşmeye gidilmesi ve verim artışının sağlanması gerekmektedir. Bu açıdan teknolojinin tarıma kazandırdığı yenilikler iyi kavranmalı, tarımın dijitalleşmesinde akıllı tarım uygulamaları ve başarılı dünya örnekleri iyi incelenmelidir.
2016 yılında, AB’de çalışan başına tarımsal üretim Türkiye’deki üretimden 38 kat fazla olması, tarımda teknoloji algısını değiştirmek için yeterli bir göstergedir. Bu noktada tüm paydaşlara önemli görevler düşmektedir. Kamu, pazar odaklı bir ortamda dijital tarım sektörüne sorumlu yatırımı teşvik edecek koşulları oluşturmaya odaklanmalıdır. Üretici birlikleri, çiftçilerin ve paydaşların tarımsal üretim yaparken ve değer zincirinde daha verimli ve daha sürdürülebilir olmalarına yardımcı olmalıdır. Şirketler, üniversiteler ve araştırma merkezleri, akıllı tarım uygulamaları ile verimliliğe yönelik dijital beceri ve kapasite geliştirme geliştirmelidir.
Tarımda kullanılan nesnelerin interneti uygulamalarının küresel ölçekte 2023 yılına kadar 30 milyar dolarlık bir hacme ulaşması öngörülmektedir. Bilgi teknolojilerinin farklı sahalarda yoğun olarak kullanılması dijital verinin oluşmasını sağlamış, gelişen donanım imkanları ve veri işleme çözümleri oluşan bu veriden bilgi edinmeyi kolaylaştırmıştır. IoT ve Endüstri 4.0 ile gelişen sensör teknolojileri tarlalardan toprağa ve çevreye ilişkin veri toplanmasını kolaylaştırmış; toplanan bu verilerin uydular ve dronelardan elde edilen bilgiler, iklim verileri gibi farklı bilgiler ile harmanlanıp bulut bilişim imkanları ile değerlendirilmeleri mümkün olmuştur.
Türkiye’nin Tarım 4.0 sürecine entegrasyonu için, çiftçilerin yetkinliğini artırma ve aile çiftçiliğine teknolojik destek sunma konularında gerekli olan ekosistem unsurlarının belirlenmesi, uygulanması ve yaygınlaştırılması gerekiyor. Ancak bu sayede tarım sektöründe temel sorun alanları olan; rekabet gücünün zayıflığı, makro ve mikro düzeyde entegre tarım bilgi sisteminin etkin olmaması, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanılmaması ve bitkisel ürünler piyasasında pazarlama etkinliğinin yetersizliği giderilebilir. Elimizdeki en büyük fırsat ise; AR-GE ve tanıtım çalışmalarına artan destekler, lojistik altyapısının gelişmesine verilen önem, finans ve reel sektörlerden tarım ve gıda sektörüne artan ilgi, havza bazlı destekleme modelinin başlatılması, tarım sektöründe mesleki ve sivil örgütlenmenin giderek yaygınlaşmasıdır.
Teknolojideki gelişmeler yanında, yeni nesil çiftçi profilin oluşturulması, tarımsal ekosistem paydaşlarının işbirliği ve tarıma dayalı sanayilere ar-ge destekleri gibi konular gündem yapılmalıdır. Bu süreçte özellikle kadın ve genç çiftçi konusunda yapılacak fikir alışverişi büyük önem taşımaktadır. Diğer taraftan çiftçinin dayanıklılığının sağlanması ve üretme azminin desteklenmesine yönelik yönelik politika önerileri geliştirilmelidir. Bu noktada Kalkınma Ajansları’nın kırsal kalkınma için lokomotif görevi gören uygulamalarla ses getirmeye başlamıştır. Ankara Kalkınma Ajansı’nın hazırladığı “Ankara Kırsal Yol Haritası” araştırması kapsamlı bir çalışma olmuştur.
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri’nin teknoloji iştiraki olan Tarnet olarak, çiftçimize ve tarıma yenilikçi uygulamalarla yön verme sorumluluğu taşımaktayız. Tarımda tüm süreçleri inovatif bilgi teknolojileri ile geliştirerek ve AR-GE’lerini yaparak desteklemeyi hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda, Tarımsal İzleme ve Bilgi Sistemi (TARBIL), Tarım Parsel Bilgi Sistemi, il bazında verim tahmin haritaları ve TÜBİTAK’ın çalışmalarını ortak veri tabanında buluşturmaya çabalıyoruz. Ulaştığımız verileri bütüncül bir yaklaşım içinde yapacağımız analizlerle, kooperatifimiz bünyesindeki Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile entegre ederek, çiftçilerimizin bilinçli tarım yapmasına destek olmak istiyoruz.
Yakın gelecekte tarım ekosisteminde dijital sistemleri oluşturmak, dijital okuryazarlık stratejilerini ve programlarını geliştirmek öncelikli planlamalar olacaktır. Böylelikle sahadaki tecrübeleri kapsayacak bir bilgi akışının ve dijital çözümlerin çiftçilere daha iyi ürün ve pazar imkânı sunması gerçekleşecektir. Tarımda katma değer üretmek ve dijital çözüm fırsatlarını değerlendirmek adına, akademi, iş dünyası ve yöneticilerimizi veri alışverişi, veri kullanımı ve veri analizi imkânlarını geliştirmek önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Tarımda yeni nesil yatırımlarla dijital dönüşümün öncüsü olmak adına tüm paydaşların buluşturulacağı “Tarım Ve Teknoloji Zirvesi” çalışmaları bu konunun sağlıklı ilerlemesine ışık tutacaktır.